Muhteşem Yüzyıl Wiki
Advertisement

Dizinin başrol karakteri ve Osmanlı tarhinin gelmiş geçmiş en büyük sultanlarındandır.

Dizide Kanuni Sultan Süleyman

Süleyman2

Kanuni'nin gençliği...

27 Nisan 1495'te doğmuştur. Annesi Ayşe Hafsa Sultan babası Yavuz Sultan 

Kanuni Sultan Süleyman Han
Süleyman

Dizide Kanuni Sultan Süleyman Han, Halit Ergenç tarafından canlandırılmaktadır.

Genel Bilgi

Cinsiyeti:

Erkek

Saç rengi:

Kahverengi

Göz rengi: 

Mavi

Medeni Hali:

Hürrem Sultan (Evli)

Doğum günü: 

6 Kasım 1494

Height:

1.83 m

Mesleği:

Padişahlık
   İlişkileri

Ailesi:

Ayşe Hafsa Sultan (annesi, öldü)                               Yavuz Sultan Selim (babası, öldü)                                     Hatice Sultan (kız kardeşi)                         Şah Sultan (kız kardeşi) Fatma Sultan (kız kardeşi)Beyhan Sultan (kız kardeşi)                         Hürrem Sultan (karısı)                    Şehzade Mehmed (oğlu, öldü)                         Mihrimah Sultan (kızı)                       Şehzade Selim (oğlu)                      Şehzade Bayezid (oğlu)                      Şehzade Cihangir (oğlu)                      Şehzade Mustafa (oğlu) Şehzade Mahmud  (oğlu) Raziye Sultan (kızı)             Kayınvalidesi (adı bilinmiyor, öldü)          Kayınpederi (adı bilinmiyor, öldü)                             Baldızı (adı bilinmiyor,öldü)                  Mahidevran Sultan (oğlunun annesi)      Gülfem Hatun (çocuklarının annesi)

Yaşadığı Aşklar:

Hürrem Sultan (karısı) Gülfem hatun (eski gözdesi, çocuklarının annesi)               Mahidevran Sultan (eski gözdesi, oğlunun annesi) Ayşe Hatun (eski gözdesi, öldü)                       Prenses İsabella Fortuna (eski gözdesi, öldü)                           Firuze Hatun (eski gözdesi)     

                    

Dizi Bilgileri

Durumu:

Canlı

İlk görüntüsü:

01x01

Canlandıran:

Halit Ergenç                           

Selim Han'dır. Şehzade olarak doğduğundan dolayı gençliğinde Manisa sancakbeyi olarak atanmıştır. Sancakbeyliği görevini yaparken Pargalı İbrahim isimli genç ile tanışmış ve onunla iyi dost olmuştur. Süleyman bir süre sonra İbrahim'i şahincibaşı yapmıştır. 1520 yılında, 25 yaşında Manisa sancakbeyiyken Süleyman dönemin Vezir-i Azam'ı Piri Mehmet Paşa'dan bir mektup aldı. Mektupta Yavuz Sultan Selim Han'ın öldüğü ve Süleymanm'ın tahta geçmek üzere İstanbul'a gelmesi gerektiği yazılıydı. Süleyman hemen İstanbula doğru yola çıktı. İstanbul'a vardığında halifelik ve padişahlık sıfatına sahip oldu. Süleyman padişah olunca İbrahim'i de hasodabaşı tayin etti. İstikrarlı, kendinden emin ve ne yaptığını bilen bir padişah olan Kanuni daha ilk günlerinden (özellikle Mısır'dan göç eden halka yaptığı zulümlerden dolayı Kaptan-ı Derya Cafer Ağa'yı idam ettirmesiyle) dikkatleri çekmiş ve halkın sevgisini kazanmıştır. Padişah olduğu günün kutlamalarının olduğu gece Alexandra Lisowska adında bir kız Ruthenya'alı bir köle kız güzelliği, zekası ve tavırları ile Kanuni'nin aklını çelmeye başlamıştır. Alexandra'nın saraya yeni geldiği günlerde, Kanuni Sultan Süleyman'ın Manisa'da tanışıp aşık olduğu ve evlendiği Mahidevran Gülbahar Sultan ve ondan olan oğlu Şehzade Mustafa'da Topkapı'ya gelmek için yola çıkmışlardır. Kanuni bir taraftan devlet işleriyle uğraşırken bir taraftan da Alexandra'ya duymaya başladığı duygularını düşünmektedir. Kanuni Sultan Süleyman'ın tahta çıktığı haftada, Ayşe Hafsa Valide Sultan ona bir raks eğlencesi düzenlemek istemiştir. Bu raks eğlencesi için Kanuni'nin Alexandra'ya olan ilgisini bilen Pargalı İbrahim dans edecek cariyeler arasında onu da seçmiştir. O gece Alexandra'ya hayran kalan Kanuni ona mor mendili vermiştir. Ancak o günün bir sonraki gecesi Alexandra'yı beklerken kendisinin artık o kadar ilgi duymadığı Mahidevran çıkagelmiş ve Kanuni'yi şaşırtmıştır. Bu duruma kızan Kanuni ertesi gün has odaya Alexandra'yı tekrar çağırılmıştır. Alexandra'ya aşık olan Kanuni ona olan duygularından başka herkesi unutmuştur. Alexandra Müslümanlığı kabul edip Hürrem olduktan sonra ona daha sıkı bağlanmıştır. Aşk hayatı bir yana siyasi ve askeri ilişkilerde de mükemmel bir zekaya sahip olan Kanuni, tahta çıktığı daha ilk iki yıl gibi bir zaman içerisinde Budin'i ve feth edilemez denilen Rodos'u fethetmiştir.

Behram Çavuş Olayı ve Layoşla Olan Hesaplaşmalar

Muhtesenfr3

Kanuni, Behram Çavuş'un kafasını gördüğünde.

Macar kralı olan Layoş, Kanuni padişah olduğunda onu hafife almış ve vergilerini ödemeyi kesmiş ve karşı çıkmaya başlamıştır. Bunun üzerine Kanuni'nin emriyle Sadrazam Piri Mehmet Paşa yiğitliği, özü sözü birliği ve mertliğiyle tanınan bir asker olan Behram Çavuş'u elçi olarak Layoş'a göndermiştir. Ancak Layoş, Kanuni'nin mektubunu ve uyarısını göz ardı ederek daha da ileri gitmiş Behram Çavuş'un kafasını kesmiş ve bir çanak balın içinde Kanuni'ye göndermiştir. Buna çok sinirlenen Kanuni, Layoş'un üzerine bir saldırı yapmak istemiştir. Layoş'un Budin Sarayı'nda bir düğüne katılacağını duyunca hemen Budin'e sefer düzenlenmiştir. Budin'i ele geçirmiştir ancak Layoş'u henüz yakalayamamıştır. Düğün Ariel adında bir asker ve onun nişanlısı Victoria'nın düğünüdür. Süleyman adamlarıyla birlikte düğünü basmış ve Ariel'i öldürmüştür. Daha sonra Layoş, Victoria'ya olanlardan dolayı Süleyman'dan intikam alma fırsatı vermiş ve onu Osmanlı sarayına casus olarak göndermiştir. Boncuk Ağa adındaki bir baltacının yardımlarıyla Victoria Layoş'a düzenli olarak mektuplar göndermeye başlamıştır. Victoria türlü entrikalar edip Valide Sultan'ın cariyelerinden biri olmayı başarmıştır. İstanbul'a geldiğinde Matrakçı Nasuh'un da gönlünü çalmayı başarmıştır. Valide Sultan'ın emriyle Müslüman olmuş(sözde) ve Sadıka adını almıştır. Hatice Sultan evlendiğinde de onunla giderek onun kethüdası olmuştur. Kanuni ise gözünü Rodos'a çevirmiştir.

Rodos

Kanuni dize getirdiği Rodos'u seyradiyor...

Rodos o dönemler Hristiyan alemi için kutsal sayılmış bir yerdi. Osmanlı Devleti'nin izlediği ümmetçilik politikası ve Akdeniz'in Osmanlı gölü haline gelmesinin istenmesi Rodos'un fethinin nedenleri arasındaydı. Budin'i fethettikten sonra Kanuni Rodos'a da bir sefer düzenlemiştir. Ancak Rodos'un kaleleri ve şövalyeleri çok güçlüydü. Bu nedenle Kanuni ve divan heyeti kalelerin altından lağımcılarla tünel kazmayı düşünmüştür. Kafirler, Osmanlı'nın lağımcılarını öldürmek amacıyla kendi lağımcılarını da göndermişlerdir. Ancak bunun farkında olan Osmanlı Devleti, içinde kaz tüyü de bulunan zehirli hava yayan bir zehir hazırlayıp bunu tünellerin havasına katmışlardır ve kafirler hava soluduklarını sanarak zehir soluyarak ölmüşlerdir. Osmanlı bu sayede Rodos'u sınırlarına katmıştır. Rodos'ta namaz kılarken Kanuni'ye suikast düzenlenmek istenmiştir. Ancak Has Oda Başı Pargalı İbrahim Kanuni'nin önüne atlayarak onu kurtarmıştır. Kendisi de ağır yara almasına rağmen o da kurtulmuştur. Kanuni'ye suikast için kullanılan hançer Osmanlı hanedanına aitti. Bunun Cem Sultan'ın oğlu Murat Sultan'a ait olduğunu anlayan Kanuni, Murat Sultan ve ailesini aratmış ve bulmuştur. Murat Sultan'ın oğulları ve kendisi yakalanmıştır. Murat Sultan'ın karısı ve kızı ise serbest bırakılmıştır. Ancak aslında Murat Sultan'ın oğlu olan küçük bebeği kızı benim bebeğim diyerek kurtarmıştır. Murat Sultan ve oğullarını öldürten Kanuni genç yaşında bir zafer daha kazanmıştır.

Advertisement