Muhteşem Yüzyıl Wiki
Advertisement
Muhteşem-yüzyıl-hürrem-sultan

Tam Adı: Haseki Hürrem Sultan Doğum Yeri: Rutenya (Ukrayna) Doğum Tarihi: 1503 Cinsiyeti: Kadın Mesleği: Sultan Sezonlar: 1,2,3(Meryem Uzerli), 4(Vahide Perçi İlişkileri: Leo, Sultan Süleyman Han Müttefikleri: Kanuni Sultan Süleyman, Daye Hatun, Gül Ağa, Sümbül Ağa, Gülfem Hatu Düşmanları: Mahidevran Sultan, Valide Sultan,Pargalı İbrahim Paşa, Hatice Sultan, Şah Sultan, Fatma Sultan, Nigar Kalfa, Nurbanu Sultan, Canlandıran: Meryem Uzerli, Vahide Perçin İlk Görünüş: 1. Bölüm Son Görünüş: 134. Bölüm Durumu: Ölü Çocukları: Şehzade Mehmet, Mihrimah Sultan, Şehzade Selim, Şehzade Bayezid, Şehzade Cigangir

Haseki Hürrem Sultan

Önceki adı Alexandra’dır. Rutenya’dan Osmanlı Sarayı’na savaş ganimeti olarak getirildi. Osmanlı’dan önce Ukrayna’nın küçük bir köyünde ailesi ile yaşamakta idi ve Hristiyan’dı. Saraya ilk geldiği zamanlar ailesine büyük özlem duysa ve saraydan kaçmak istese de, sonra Nigar Kalfa’nın ona akıl vermesiyle o da haremde dönen oyunlara dahil olur ve gözde olmaya çalışır. Bir gün Süleyman’ı görmesi ile bayılma numarası yapmış ve kucağına düşmüştür. Sonraki bir gece raks esnasına Süleyman’ı cezbetmeyi başarmış ve mor mendil almıştır. Bu olaylardan sonra Süleyman ile yakınlıkları başlamıştır. Süleyman ona Hürrem adını verdikten sonra, Mahidevran ısrarla Alexandra diye seslenince, “Alexandra yok, yasak, hürrem benim adım, Sultan koydu kutsal Perşembe” demiş, bunun üzerine Mahidevran’ı çok sinirlendirmiş ve zindana atılmıştır. Bir süre sonra zindana gelen Mahidevran Hürrem’den özür dilerse onu çıkartacağını söylemiş ancak Hürrem özür dilememiş ve isminin Hürrem olduğunu tekrar söylemiştir. Daha sonra Sultan Süleyman, Hürrem’i halvete çağırdığında zindanda olduğunu öğrenir ve Hürrem’i zindandan çıkartır. Ardından eski cariyesini ve Gülnihal’i bir süre onunla yakından ilgilendirtir. Hürrem iyileşince Süleyman ile kaldıkları yerden devam ederler. Bu sırada Mahidevran Sultan gebe kaldığını söyler. Önce yalan olarak söylese de sonra gerçekten gebe olduğu ortaya çıkar. Ancak bir gün sabah uyandığında bebeğini düşürdüğünü fark eder. Bunu Hürrem’in yaptıkları yüzünden üzülüp strese girmesine bağlar. Ve Altın Yol’da Kanuni’nin dairesinden geri Hareme dönen Hürrem’i öldüresiye döver. Sümbül, Daye Hatun ve Valide olayın duyulmasını istemez ve Hürrem’e ayak altında dolaşmamasını söyler, odasında bakımını yaparlar. Ancak Süleyman Hürrem’i yanına çağırdığında tekrar Hürrem’in vaziyeti ortaya çıkar. İşte burada Süleyman Mahidevran’a gerçekten çok sinirlenir, bağırır ve bu noktadan sonea Mahidevran’a bir daha hiç elini sürmez. Bu olay da aslında en sonda Hürrem’in işine yarar.

Mahidevran’dan dayak yedikten sonra Kanuni’nin gözüne giren Hürrem artık vaktinin çoğunu Has Oda’da geçirmektedir. Derken bir gün Hürrem hamile kalır. Süleyman buna çok sevinir. Hürrem hamileyken Kanuni’nin odasındayken yiyeceği bir tatlıya Gülşah, Mahidevran’ın isteğiyle Hürremi öldürmek için zehir koydurur. Bu zehir Mahidevran’ın son kozudur, zehri son ana kadar (Hürrem hamile kalana kadar) çıkarmamıştır. Tatlıdan Hürrem yer ve zehirlenir. Ancak sonra kurtulur. Kanuni içten içe Mahidevranın yaptığından şüphelense de diğer cariyeyi sorumlu tutar. Zehirlenme hadisesi Hürrem için artık her olayda öne süreceği büyük bir kozdur.

Hürrem ilk çocuğu Şehzade Mehmet’i doğurur. Ancak doğum yaptığı gece Valide Sultan, Hürrem’in yakın arkadaşı gülnihal’i Süleyman ile halvete sokar. Hürrem, bu kişinin Gülnihal olduğunu öğrendiğinde Gülnihal’e lafla saldırır. Sonra Gülnihal’e özür hediyesi olarak bir kürk verir. Ancak kürk zehirlidir. Gülnihal’in böylece yüzünü yakar fakat sonra onu tekrar hizmetine alır. Ancak artık Gülmihal’in Hürrem’le eski muhabbeti kalmamıştır.

Hatice Sultan hastalanıp ateşi çıktığında Hürrem onu bilimsel yöntemlerle tedavi ettiği için Hatice’nin gözüne girer. Hürrem 2. çocuğuna hamile kalır. Süleyman Rodos seferine çıkar. Süleymanın düşmanları Süleyman yokken haremi yakma girişiminde bulunur ve herkes sığınağa saklanır. Daha sonra kırtulurlar. Hürrem artık 2 çocuklu bir gözdedir. Ancak Süleyman harem kaideleri gereği Hürrem’e nikah kıyamaz. Daha sonra Hürrem Mahidevran'ın yaptığı hayırlara özenip oda Mekke ve Medine'ye hayırda bulunmak ister. Lakin kaideler gereği köle olduğu için hayırda bulunması mümkün değildir. Hürrem bu durumu Sultan Süleyman'a iletmiş, Süleyman da onu azad etmiştir. Daha sonra Hürrem, müslüman ve hür bir kadın olduğu için nikah kıyılmadan beraber olamayacaklarını söyler. Sultan Süleyman bu duruma çok sinirlenir ve Validesine Hürrem'i sarayda görmek istemediğini söyler. Hürrem Sultan saraydan ayrıldıktan sonra yolda giderken hırsızlar arabanın önüne keser. Hürrem'i öldürmeye kalkarlar. Tam da bu sırada Malkoçoğlu Bali Bey Hürrem'in hayatını kurtarır. Hürrem'de bu sırada korkuyla ormana doğru kaçar. Ve bulunamaz. Bu haber Sultan Süleyman'a ulaşır. Her yerde Hürrem'i arar. Daha sonra bulur ve saraya geri getirir. Böylece Hürrem ve Süleyman nikahlanır. Bu durum Valide Sultan'ı çok sinirlendirir, hatta sağlığını tehlikeye sokar. Daha sonra Hürrem, Nigar Kalfa ve İbrahim Paşa'nın arasında geçen münasebeti öğrenir ve bunu Valide Sultan'a söyler. Valide Sultan kalp krizi geçirir ve vefat eder. Valide Sultan vefat edince haremi yöneten kimse kalmaz. Böylece Sultan Süleyman haremi yönetme görevini Mahidevran'a verir. Lakin az sonra Mahidevran görevini hakkıyla yerine getirmediği için görevinden azledilir ve yerine Hürrem getirilir. Böylece Hürrem harem yönetimini eline alır. Daha sonra Valide Sultan'ın Nigar Kalfa ve İbrahim Paşa'nın münasebetini öğrenip kalp krizi geçirerek vefat etmesine rağmen Hürrem yine boş durmaz ve İbrahim'den kurtulmak için Nigar ve İbrahim arasında geçenleri Hatice Sultan'a anlatır. Hatice Sultan, başta ona inanmaz. Lakin sonra gerçeği anlar. Daha sonra İbrahim Paşa idam edilir. Böylece, Hatice Sultan Hürrem'in en büyük düşmanı haline gelir. Ona büyü yaptırır, öldürmeye kalkar. Firuze Hatun'u Süleyman'la halvete yollarz Afife Hatun'u onu koruması için görevlendirir. Daha sonra büyücüyle işbirliği yapar. Hürrem'se yapılan büyünün etkisiyle taşlıkta düşüp bayılır, kalkınca Hatice'yi döver ve ormana attırır. Hürrem, Hatice'yi dövdüğünü asla kabul etmez ve Hatice Sultan'ın delirdiğini iddia eder. Süleyman da ona inanır.


Advertisement