Muhteşem Yüzyıl Wiki
Advertisement
Gülşah

Dizide Gülşah Hatun, Nihan Büyükağaç tarafından canlandırılmaktadır.

Gülşah Hatun, Mahidevran Sultan'ın Manisa sarayından beri yanında olan kethüdası yani sağ koludur. Mahidevran'ın bütün işlerine o koşturur. Geçimsiz bir kadındır ve saray halkının çoğu ile anlaşamaz. Bu yüzden pek sevilen biri değildir. Hürrem güçlenmeye başladığında Mahidevran ondan kurtulmak amacıyla Gülşah'a bir şişe zehir vermiş ve bu zehri Sultan Süleyman ve Hürrem'e yemek götüren cariyeye tatlıya katmasını söylemesini tembih etmiştir. Gülşah bunu yapmış ve Hürrem'İ zehirletmiştir ancak Hürrem kurtulmuştur. Bunun üzerine zehri kimin koyduğu araştırılmaya başlanmış ve zehiri koyan cariye de korkup suçunu itiraf etmeye ve Gülşah'ı da ele vermeye yeltenmiştir. Çünkü Gülşah kıza koyduğu şeyin zehir olmadığını ve Hürrem'i sadece ishal edeceğini söylemiştir. Kız konuşması diye Gülşah onu büyük bir soğukkanlılıkla öldürmüş ve olaya intihar süsü vermiştir. Ancak Gülşah kızı öldürdüğü için Mahidevran'dan azar işitmiştir. Daha sonralarda Hürrem, Gülşah'la herkesin içinde dalga geçmiş, onu küçük düşürmüştür. Olanlara çok üzülen ve Hürrem'e karşı kin besleyen Gülşah bir gece gizlice odasına girmiş ve onu öldürmeye yeltenmiştir. Ancak Hürrem'in yatağında yatan ve onun çocuklarını uyutan cariye Gülnihal'i Hürrem sanıp bıçaklamıştır. Bu olay haremde çok yankı uyandırmıştır. Mahidevran, kendi kafasına göre iş çeviren Gülşah'a çok kızmış ve onu çok fena dövmüştür. Böylece Gülşah da o gece Gülnihal'le birlikte şifahaneye kaldırılmıştır. İyileşip şifahaneden çıktıktan sonra Mahidevran Gülşah'a hizmetinde kalabilmesi için son bir şans vermiştir. Gülşah uzunca bir süre boyunca Mahidevran'a sadık bir şekilde hizmet etmiş ve sözünden çıkmamıştır. Mahidevran ve Şehzade Mustafa bir süreliğine Edirne Sarayı'na yaşamaya gittiklerinde Gülşah da onlarla gitmiş ve yine onlarla birlikte dönmüştür. Daye Hatun, Hürrem Sultan'ı yanmaktan kurtardığında ve daha sonra Hürrem Sultan'ın yazdığı bu entrikanın Valide Sultan'ın işi olduğunu öne süren bir mektubu imzaladığında Valide çok kızmış ve Daye Hatun'un yetkilerini elinden alarak onu sıradan bir harem

Gülşahvs

Gülşah, Daye Hatun'dan tokat yerken...

kalfası yapmıştır. Daye Hatun'un yetkilerini de Gülşah'a verip onu kethüdası ve haremin baş haznedarı yapmıştır. Ancak Gülşah vazifelerinin gereğini hakkıyla yerine getirememiş ve Daye Hatun'un yerini tutamamıştır. Bu süreç içersinde Gülşah yetkilerini kullanarak Daye Hatun ve Nigar Kalfa'ya eziyet etmeye çalışmış ancak bu çabalarının sonucunda tüm cariyelerin gözü önünde Daye Hatun'dan okkalı bir tokat yemiştir. Gülşah olayı hemen Valide Sultan'a taşımış ve zaten Daye Hatun'a kızgın olan Valide'nin onu saraydan attırmasına neden olmuştur. Ancak Sultan Süleyman, Daye Hatun'un başına gelenlere çok üzülmüş ve onun sarayda kalmasını sağlamış, hatta onu yeniden haznedar yapmıştır. Bu olaydan sonra Gülşah iyiden iyiye gözden düşmüştür ancak hala Valide'nin kethüdası görevine devam etmiştir. Daye Hatun ve Valide'nin arası gitgide düzelmeye başlayınca Gülşah, Daye Hatun'un yeniden Valide'nin kethüdası olmasından korkmuş ve Daye Hatun'un zamanında Hürrem Sultan'dan aldığı bir rüşveti Valide Sultan'ın öğrenmesini sağlamaya çalışmıştır. Ancak Daye Hatun ve Nigar Kalfa bilikte çalışarak Gülşah'ın bu oyununu onun aleyhine çevirmiş ve Valide'nin Gülşah'ın bir iftiracı olduğuna inanmasını sağlamışlardır. Bu olaydan sonra Valide, Gülşah'ı hizmetinden kovmuş ve Gülşah yeniden Mahidevran'ın cariyesi olmuştur. Gülşah, Daye Hatun'dan intikam almak amacıyla onun saraydan kovduğu bir ebe kadına Daye'yi öldürmesi karşılığında sarayda kalabileceğini söylemiştir. Ancak işler ters gitmiş ve Daye Hatun yanlışlıkla ebe kadını öldürmüştür. Bu olaydan sonra Valide Sultan istemeye istemeye Daye'yi saraydan atmak zorunda kalmıştır. Ayrıca Gülşah, Daye'nin dönmeyeceğinden emin olmak için bir kaç eşkiya tutmuş, Daye Hatun'un arabasının yolunu kestirmiş ve onun soyulmasına neden olmuştur. Altınlarını da kendisi almıştır. Mahidevran'ın diğer cariyesi Fatma, Mahidevran'ın gözüne daha çok girebilmek için Gülşah'ı ona şikayet etmiştir. Mahidevran, Gülşah'ın bu başına buyruk tavırlarından sıkılmış ve onu kalıcı olarak kovmuştur. Fatma'dan intikam almak isteyen Gülşah, Daye'ye saldıran adamların başı olan Meftun Ağa'ya Fatma'yı öldürmesi için altın vermiştir. Ancak Fatma, Meftun'a daha çok altın vererek Meftun'un Gülşah'a tecavüz etmesini sağlamış ve o dönemin haznedarı olan Nigar Kalfa'nın da buna şahid olmasını sağlamıştır. Tecavüz olayı duyulduktan sonra Gülşah iyice gözden düşmüştür. Mahidevran bu olaydan sonra Gülşah'a çok sert çıkmış ve onu Meftun Ağa ile evlendireceğini

Gülşahsaldırı

Gülşah'ın saldırıya uğradıktan sonraki hali...

söylemiştir. Gülşah buna çok üzülmüştür. Gül Ağa onu ağlarken görünce ona "Sen yanlış yolu seçtin Gülşah. Hürrem Sultan tüm hizmetkarlarını mutlu eder, Mahidevran Sultan gibi değildir." demiştir. Bunun üzerine Gülşah, Hürrem Sultan'ın hizmetine girebilmek için ona yalvarmıştır ancak Hürrem ona "Sen benim için ne yapabilirsin ki? Ne verebilirsin bana?" diyerek geri çevirmiştir. Gülşah bu olayın hemen ardından İbrahim Paşa ve Nigar Kalfa'nın ilişkilerine ve Nigar'ın gebeliğine şahit olmuştur. Ancak Gülşah bunu kimseye söyleyemeden saraydan atılmıştır ve Edirne sarayına gönderilmiştir. Nigar, Gülşah'ın ortada neler döndüğünü öğrendiğini anladığında İbrahim Paşa ile birlik olmuş ve Gülşah'ı öldürtmeye çalışmıştır. İbrahim'in adamları Gülşah'ı defalarca bıçaklamak suretiyle öldürmeye çalışmış ve öldü sanıp ormanda bir kenara atmışlardır. Ne yazık ki Gülşah çok ağır yaralar almış ve perişan hale gelmiştir. Ancak çevrede yaşayanlar onu bulmuş, iyileştirip sağlığına kavuşturmuştur. Günler sonra Hürrem Sultan'la mermer

Gülşah perişan

Gülşah, Hürrem'e büyük sırrı anlatırken...

Köşk'te buluşan Gülşah ona her şeyi anlatmıştır. Hürrem onu hizmetine almış ama hayatta olduğu anlaşılmasın diye ortalıktan uzak tutmuştur. Nigar, hamileliği anlaşılmasın diye İstanbul'dan ayrılmaya çalışırken Hürrem'in adamları onu alıkoymuş ve ona gardiyanlık etme işi ise Gülşah'a verilmiştir. Hatice Sultan, Nigar'ı yakaladığında onun İbrahim ile birlikte olduğuna inanmamıştır. Bunun üzerine Hürrem, Gülşah'ı şahitlik etmesi için çağırmıştır. Gülşah'ın perişan halini gören ve anlattıklarını dinleyen Hatice Sultan sonunda Hürrem'e inanmıştır. O olaydan sonra Gülşah saraya dönmüş ve Hürrem Sultan'a hizmet etmeye orada devam etmiştir. Ancak bir süre sorun çıkarmadan hizmet eden Gülşah'ın burnu sonralarda fazla havalanmıştır. Harem'i yöneten kadının kethüdası olmak onu fazla kibirli yapmıştır. Hürrem bütün işlerini ona yaptırmıştır. Hünkar'ın gözdesi olduğunu sandığı Nadya Hatun'u bile Gülşah'a öldürtmüştür. Hatta Gülşah, Afife Hatun'a bile kafa tutmuştur. Fatma'yı tehdit ettikten sonra falakaya yatırılan Gülşah yine gözden düşmeye başlamıştır. Ancak kendisi bu düşüşü önlemeye kararlıdır. Sonunda Hürrem Sultan'ın yana yakıla aradığı gözdenin Firuze olduğunu öğrenmiştir ancak o daha Hürrem'e ulaşamadan Hatice Sultan onu zindana attırmıştır.

Gülşah

Gülşah'ın cesedi...

Nigar ile zindanda konuşan Gülşah ona Firuze'yi söylemiştir. Ancak Nigar bunu Hürrem'e iletmemiştir. Gülşah'ın boş yere başını derde sokup zindana atıldığını sanan Hürrem ondan kurtulmak için Gülşah'a Hatice Sultan'ı öldürme görevini vermiştir. Gülşah tam Hatice'yi bıçaklayacakken yine Hürrem'in emriyle oraya gelen Nigar, Gülşah'ı durdurmuş ve onu kendi bıçağıyla bıçaklayarak öldürmüştür. Böylece Gülşah da bunca seneden sonra bir entrikaya kurban gitmiştir...

Advertisement